Choose Your Color

Gaye İnsan -Gönül İnsanı Olmak

Makale

Gaye İnsan -Gönül İnsanı Olmak

Gaye İnsan -Gönül İnsanı Olmak

  • 2023-05-27 13:23:54
  • Yediulya

Mevlâna Şems’i bulunca yirmi altı bin beyitlik Mesnevî’yi yazdı. Hacı Bayram-ı Velî Akşemseddin’le hayat buldu. Âdem (as) Peygamberimiz (sav) ile, Sevgili Peygamberimiz de İmâm-ı Âzam’la iftihâr etti. Âlem, Kitâb-ı Kerîm’le huzura kavuştu. İlâhî değerlerle varlık kıymet kazandı. İnsan rûhuyla, kalb îmanla sükûna erdi. Yoksa îmansız kalb, ancak paslı yürek oldu. Aklı tefekkür, kalbi mârifetüllah, beden ve âzâları kulluk ihyâ etti.

Sosyal varlık olan insan, Havva annemizle Âdem babamız, beşerin atası oldu. Kâinâtın yaratılışına sebep sevgili Peygamberimiz dünyâya geldi. Peygamberlerle insanlık uyandı. Tevhîd geldi, bâtıl gitti. Mel'un ve aveneleri kovuldu. Hakk’ın müdâfîleri Cennet ve Cemâl’e dâvet olundu. Beden kullukla görevlendi.

Yol İslâm, kural Kur’ân-ı Kerîm, lider Muhammed Mustafa (sav) olunca, her şey mecrâsına doğru aktı. Akıl, yüce kudreti tefekküre, eşsiz Sanat-ı İlâhî ile esrâra şâhid oldu. El cömertliğe, ayak cihâda, her âzâ yaratılış amacına yöneldi. Gönül îman ve îkana, ilim ve irfâna, tecellî ve mârifete, havf ve haşyete, Cenâb-ı Hakk’a yönelince, Yûnus’un dilinde konuşmaya başladı.

 

“Canlar cânını buldum, bu canım yağma olsun

Assın ziyandan geçtim, dükkânım yağma olsun

 

Ben benliğimden geçtim, gözüm hicâbın açtım

Dost vaslına eriştim, gümânım yağma olsun

 

İkilikten usandım, birlik hânına kandım

Derdi şarâbın içtim, dermânım yağma olsun

 

Yûnus ne hoş demişsin, bal ü şeker yemişsin

Ballar balını buldum, kovanım yağma olsun”

Zât’ıyla münâsebet kuracak melekelere sâhib insan. Biraz açacak olursak konuyu, bardağın içinde ne varsa dışından o görünür. Yaratanını tanır, İhlâs sûresiyle azametini, Hadîd sûresiyle yanı başında olduğunu, Kaf sûresiyle kendine kendinden yakın olduğunu bilince, hep O'nu özler.

“Sensin bize bizden yakın, görünmezsin hicap nedir

Çün aybı yok görklü yüzün, üzerinde nikap nedir”

Döndükçe Rabbine, şu mısraları söylenir.

Mevlâna der ki: “Can konağını aramadaysan, cansın. Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin. Bir damla su arıyorsan susun. Ne ararsan kendinde ara.”

Artık insan dostunu bulur. Sevilecek kimseyi tanır. Mâide sûresiyle Hem Allah onları sever, hem de onlar Allâh'ı severler.

Hep dost arar.

“Geldik vuslat eline kapısının dibine

Lebbeyk Allâh'ım diye çağırayım dost dost

Ağlayayım dost dost ben yanayım dost dost”

Kalb hakîkatine kavuşunca, gönül dostlarını aramaya başlar. Bakış açısı değişir. Bakarken boşa bakmaz. Kâinattaki dengeyi görür. Yüce kudrete hayrân olur. Dev galaksilerden minik hayvanlara, insan vücûdundan bitkilere kadar pek çok farklı varlıkta aynı düzenin görülmesi, eserden müessire götürür. Hacı Hasan Efendi mevlid okuyan güzel sesli sadâyı duyunca, “ne güzel ses lütfetmişin Yâ Rab” der. Alnından öptüğü genç için, “ne güzel göz kaş ihsân etmişin Mevlâm” der. “Allâh'ım bana Sen’i unutturmayacak mutluluk ver” diye yalvarır gönül ehilleri Mevlâ’ya.

Taşta toprakta, havada rüzgârda, semâda arzda, Leylâ'da Şirin'de aranan sevgi, şu mısrâda düğümlenir: Aşk hep vardı da, biz onu insanlarda aradık.

“Hararet nardadır sacda değil

Kerâmet baştadır tacda değil

Her ne arar isen kendinde ara

Kudüs'te Mekke'de hacda değil...”

Gönül Hakk Teâlâ'nın mekânı olması hasebiyle, hep yârânını arar. Çünkü Mevlâ zâhire değil, bâtına bakar. Gönlü uyanık olanın, gönlünde yüzlerce göz açılır. Bu âlemdeki esrarla birlikte, İlâhî âleme nazar eder.

Gönül bir aynadır; o aynadan nazar eder Cenâb-ı Hakk’a. Gönlün cilâsı nispetinde âlem-i gayb idrâk edilir.

Gönül ehlinin bahçesi muhabbettir. Bahçenin çayır çimeni, dalı meyvesi Allah Teâlâ Sevgisi, Resûlullah (sav) sevgisi ve cihaddır.

Gönül gözü olduğu gibi gönül dostu da vardır.

Gönlün dostu îman, haşyet, inâbe, zikir, takvâdır.

Gönül selâmet yurdudur. “O gün, ne mal fayda verir ne de evlât. Ancak Allâh'a kalb-i selîm (temiz bir kalp) ile gelenler (o günde fayda bulur.) (Şuarâ, 88-89.)

Paylaş: