Choose Your Color

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (SAV) BAŞLADIĞI YERDEN BAŞLAYALIM!

Akaid - Tefsir

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (SAV) BAŞLADIĞI YERDEN BAŞLAYALIM!

PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN (SAV) BAŞLADIĞI YERDEN BAŞLAYALIM!

  • 2021-01-03 22:52:52
  • Yediulya

Kur’ân-ı Kerîm, îmanla şirkin bir arada olamayacağını ve îmâna şirk bulaştırılamayacağını emretmiş ve şu uyarıyı yapmıştır: “الَّذِينَ آمَنُواْ وَلَمْ يَلْبِسُواْ إِيمَانَهُم بِظُلْمٍ أُوْلَئِكَ لَهُمُ الأَمْنُ وَهُم مُّهْتَدُونَ” “İnanıp da îmanlarına küfrü(n ve hak dîne karşı din olma iddiasındaki ideolojilerin herhangi bir türünü) bulaştırmayanlar (aynı anda hem Müslüman olduklarını iddia edip hem de İslâm’dan başka bir dünyâ görüşünü kabûl etmeyenler) var ya, işte (dünyâda da âhirette de) güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır.”1 Bu âyet ile Allah Teâlâ, yaratma alanı gibi emir alanının da Allâh’a özgü kılınmasını istemektedir. Modernite ve sekülerizm denilen hayat tarzı ise vahye yer vermek istememektedir. Bunu her fırsatta insanlara beyân etmektedir. Dîni ya sözde kutsayarak veya vicdanlara hapsederek hayattan tecrîd etmektedir. “Din işleri devlet işlerine karışmaz” terânesiyle hayâtın anlamı Allah’sız hâle getirilmektedir. Özellikle hayâtın hukûkî, iktisâdî, siyâsî ve sosyal alanlarından dîni kovmanın değişik şekillerini toplumlara bildirmektedir. Zîrâ siyâsî hayattan kovulan din, kendiliğinden hukûkî, iktisâdî, sosyal alanlardan ve eğitim alanlarından da kovulacaktır. Bu anlamda din-devlet ayırımı şirkin yerleşmesinde önemli bir vâsıtadır. Bu vâsıta üzerinden pozitif laiklik tanımı yapmak ve istismarcı yaklaşımla yanlışı dinden payandalamak, insanlık târihini hesâba katmayan ve hikmetten uzak olan yeni bir cehâlet türüdür.

 

Şirkin bütün türlerini bilen ve bu bilgisini dâimâ güncelleştirebilen Müslümanların, şirkin reddine dâir kapsamlı çalışmalar yapması Hz. Peygamber’in (a.s) sünnetini ihyâ etmektir. Peygamber Efendimiz’in başladığı yerden İslâm dâvetine başlamak ve toplumsal politeizme, ateizme, deizme, pozitivizme, sekülerizme ve laisizme karşı Müslümanları uyarmak, dâvete doğru yerden başlamaktır. Allah Teâlâ Müslümanlara, dâvetin başlangıç noktasının tevhîd oluşuna: “وَرَبَّكَ فَكَبِّرْ” “(Korkma, Allah seninle berâberdir! Bunun için, hem yüreğinle, hem de söz ve davranışlarınla) Rabb’inin yüceliğini (emir ve yasaklarının mutlak doğru oluşunu tüm kâinâta) îlân et!” buyurarak işâret etmiştir. Bu realiteyi görmeden, mubah türünden davranışları farz yerine çıkarıp yoğun gündemler oluşturmak ve Müslümanları aslî işlerini görmekten engellemek en çok kâfirlerin işine gelir. Şeytânı sevindirir. Bu kısacık âyet bize dâvetin coğrafyasını öğretmektedir. Bunu bilemeyenler dâvette aslâ başarılı olamazlar; sâdece oyalanırlar.

 

1 En’am 6/82.

Paylaş: