Choose Your Color

Siyâsetin Püf Noktası...

Akaid - Tefsir

Siyâsetin Püf Noktası...

Siyâsetin Püf Noktası...

  • 2021-11-08 00:15:53
  • Yediulya

Hayâtın her alanını bir mektep olarak gören peygamberler dāvet ve tebliğ görevlerini kesintisiz sürdürerek ümmetlerine örnek olmuşlardır. Eğer peygamberlerin bu örnek olma hâlleri Kur’ân’da yer almışsa artık bizim için de örnektir. Onlar gibi mekâna bakmak ve zamânı değerlendirmek zorundayız. Yaklaşık 35. âyetten 50. âyete kadar, Hz. Yûsuf’un (a.s.) zindan hayâtı sûrede ana hatlarıyla ele alınmıştır. Zindanda boş durmayıp mahkûmlara İslâm’ı tebliğ ettiğini şu âyetlerden öğreniyoruz: “Ey mahpus arkadaşlarım! Hangisi daha iyidir: Birbirinden ayrı pek çok rab(bın varlığına inanıp şirk koşmak) mı, yoksa bütün varlıklara egemen bir tek Allâh(a inanmak) mı? Allâh'ı bırakıp da taptığınız şeyler, başka değil, yalnızca sizin ve atalarınızın (Allâh’a âit) nitelikleri kendilerine yakıştırdığınız isimlerdir. Allah bunlar hakkında hiçbir delîl indirmemiştir. (Varlıkların konumları hakkındaki) nihâî yargı yalnızca ve yalnızca Allâh’a âittir: O size kendisinden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir: İşte bu dosdoğru olan tek dindir, fakat insanların çoğu bundan habersizdir.”1 Yûsuf Peygamber’in hapis hayâtı hükümdârın gördüğü rüyâyı doğru yorumlaması ve çeşitli yönlerden kendisini isbât etmesi üzerine sona ermiştir. Fakat o hapisten hemen çıkmayı tercîh etmek yerine isteğini krala elçiler vâsıtasıyla şöyle beyân etmiştir: “Efendinize gidin ve ondan, (önce) ellerini kesen kadınlar hakkındaki gerçeği (ortaya çıkarmasını) isteyin; çünkü Rabbim onların oyunlarını/tuzaklarını bütün gerçeğiyle bilmektedir!”2 Bu talep üzerine kral, Hz. Yûsuf’u tuzağa düşüren kadınları toplamış ve durumu açıklığa kavuşturmalarını istemiştir. Âyet şöyle açıklamıştır: “(Bunun üzerine Kral o kadınları çağırtıp kendilerine:) “Yûsuf'un gönlünü çelmek isterken ne sağlayacağınızı umuyordunuz?” diye sordu. Kadınlar: “Allah korusun, biz o'ndan en küçük bir kötülük görmedik!” dediler. (Ve) Yûsuf'un ilk efendisinin hanımı: “Artık gerçek ortaya çıktı!” diye atıldı, “Onun gönlünü çelmek isteyen bendim; o ise hep özü sözü doğru olan kimselerdendi!” (Yûsuf olup biteni öğrendiğinde: “Amacım (eski efendimin,) arkasından kendisine ihânet etmediğimi ve Allâh’ın hāinlerin hazırladığı tuzakları aslâ başarıya ulaştırmadığını bilmesini sağlamaktı” dedi; “Yine de ben kendimi bütünüyle temize çıkarmaya çalışmıyorum; çünkü Rabbimin acıyıp esirgediği kimseler hāriç, insanın kendi benliği (de onu) kötülüğe sürükle(yebili)r; gerçekten de benim Rabbim çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır!”3 Kıssa çok akıcı olmakla berâber burada şu husus önemlidir. Mısır ülkesi ve milleti hakkında önemli siyâsi düşünceleri olan birisi hemen hapisten çıkmak yerine önce kendisini devletin en üst makamlarına tezkiye ettiriyor. Kendisini ve geçmişini sâbıkasız hâle getirtiyor. Toplumun bütün kesimlerinde suçsuz olduğu kanıtlanıp kabûl edildikten sonra hapisten çıkıyor. Özellikle zinâ suçlaması varsa bu durum daha da özeldir. Gelecekteki başarılarını karartmaması ve insanların huzûruna yıpranmış bir kimlikle çıkmaması için toplumsal berâat çok önemlidir. Hz. Yûsuf bize, siyâsetin ve devlet yönetiminin cinsel ahlâk başta olmak üzere arınmış bir kimlikle yapılabileceğini öğretiyor. “Siyâsette başarılı olmak için bunlara dikkat edin” diyor. Yûsuf Peygamber kıssasıyla bütünlük kurmak bağlamında şunu söyleyebiliriz: Müslüman siyâset adamlarının ve toplum önderlerinin başarılı olmak için İsrâ Sûresi’nin ilk 40 âyetiyle berâber En’ām Sûresi’ni içselleştirmeleri gerekir. Bu sûrelerde siyâsî başarı ve kalıcılığın temel anahtarlarının tevhîd ve ahlâk olduğuna dâir vurgular yoğunluktadır.

 

Dipnotlar

1 Yûsuf 12 / 39-40.

2 Yûsuf 12 / 50.

3 Yûsuf 12 / 51-53.

Paylaş: